Dünyadan BiHaber

by Temmuz 12, 2022 0 yorum

 Dünyadan bihaber bir hayat sürmek gibisi yoktur. Genç olarak düşünün kendinizi. Sabah kalkıyorsunuz, pardon dahası öğlen 1 gibi kalkıyorsunuz. Bir şeyler atıştırmadan bilgisayar başına koşuyorsunuz. Yıkanmadan, kahvaltı bile yapmadan. Helâ ihtiyacınızı bile unutuyorsunuz. Tek bir derdiniz var. Biran evvel bilgisayarı açıp oyun dünyasına dalmak. Gerçek dediğimiz bu dünyayı unutmak.

Abartılı bir karakter mi çizdim sizce? Pek, sanmıyorum. İnanın günümüzde milyonlarda genç, yetişkin ve hatta yaşlı bu şekilde yaşıyor. Bilgisayar olmasa da farklı bir uğraş ile oyalanmak için hayatını feda ediyor. Şimdi derdim bunları neden anlatmak sizce? Milyonlarca insan bu halde iken siz bu durumu bilmiyorsunuz. Dünyadan bihaber yaşıyorsunuz. Benimle aynı fikirde iseniz ve çevrenizde böyle kişiler varsa (siz değilseniz) o zaman durum başka. Siz, dünyadan bihaber yaşayanlardan değilsiniz. Fakat bir şey daha var. Bu anlattıklarımın dışında bir hayat var. Öte bir güzelliklerle yaşayan, hayata farklı dokunuşlar atan insanlar var. Onları duydunuz mu? Duymadım. Diyorsanız işte ne yazık ki yukarıdaki cümlemi tekrar vurgulamak zorundayım. Siz, dünyadan bihaber yaşıyorsunuz.

Ağır bir itham gibi düşünmeyin. Sadece dünyada olup biten birçok olayın hep kötü olmadığını anlatmak istiyorum. Kara haber, acı haber, moral bozucu haberleri bir tarafa bırakalım. Bidünya güzel haber var bizi neşelendirecek, mutlu edecek ve hatta motive edecek. Şimdi bunlardan bahsedeceğim.

Paltomuz Büyük Geliyor…

Rüyanızda bir paltonun size büyük geldiğini hiç gördünüz mü? Bizde bunun anlamı farklı. Bizde bu rüyanın, yani palto görmenin anlamı “rüyayı gören kişinin yaşamında güzel gelişmelerin olmasına, hiçbir biçimde problem yaşamamasına delalet eder.” Peki, Antik Filistin’de sizce rüyada palto görmek ve bunun büyük geldiğini görmek ne demek?

Bi’dünya haber yazarlarından Sena Nur A. tarafından kaleme alınan “Dünyaya Büyük Gelen Palto: Oversized Coat” adlı çalışmada “bir kişi rüyasında kendisine büyük gelen bir palto veya bir elbise giydiğini görürse bu rüya, o kişinin büyük bir sorumluluğun altına gireceği şeklinde yorumlanır”, şeklinde bilgi işlenmiş.

Şimdi bu konuya değinmemin başlıca nedeni şu; dünyada bazı insanlar bizim rüyamızda bile zor göreceğimiz hayatı yaşıyor. Büyük sorumluluk ve yükün altında hayat sürüyor. Bunu en iyi sanırım “Umut Dolu Bir Afrika Filmi: Rüzgarı Dizginleyen Çocuk” adlı makale ve film anlatıyor.

Dünyada Güzel Şeyler Oluyor…

Dünyanın bir köşesinde, pek de önemsenmeyen bazı gelişmeler oluyor. Bunlardan birisi de “Manchester’daki Müslüman Bisikletçilerin Filistin için Pedal Çevirmesi. Evet, Filistinli Müslümanlar için pedal çevirdiler. Haberin detayı Fatma Betül A. kaleminden şu şekilde;

“Dünya üzerinde zulmedenlere karşı ayağa kalkan pek çok insanı zaman zaman hepimiz sosyal medya aracılığıyla tanıma fırsatına sahip olabiliyoruz. Bu cesur kahramanlar bazen bir tweet, bazen bir postla bu zulme ses çıkarırken, size haberini sunacağımız örnekteki iki arkadaş kendi şehirlerinde bir bisiklet turu düzenleyerek Filistin’e karşı yapılan zulümlere dur diyor. İki Müslüman bisikletçi, İsrail’in Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki Filistinlilere yönelik yaptığı saldırılar hakkında kamuda bir farkındalık yaratma ve fon bulma amacıyla Manchester’da bisiklet turu düzenledi.”

Kore ve İslam

Konumuzu biraz dağıtalım. Şöyle bir soru sorayım. Sizce Kore’de de birileri Filistin’deki Müslümanlar için zulme karşı bir etkinlik gerçekleştirir mi? Kore’de Müslüman mı var kardeşim, diyenler olabilir. Hemen onlara bir cevap vereyim.

İmam Zübeyir Koç, kendisi Kore’ye İslam’ın gelmesine vesile olan kişi. Yeryüzü doktorluğu ve şiir yazarlığı yolunda öğrenci olan Meryem Cahide A., İmam Zübeyir Koç hakkında şunları söylüyor;

“Tebliğ görevini yerine getirmek için uğraş veren İmam Zübeyir Koç, bu çalışmalarını sürdürürken her davranışında oldukça dikkatlidir. İnsanlara güzel örnek olarak da tebliğ görevini yerine getirmeye çalışır. Onun kendinden emin, güvenilir ve güzel ahlaklı bir insan olması etrafındakileri İslam’a daha da ısındırır. Birkaç ay sonra onlarca insan anlattıklarından ve yaşantısından etkilenip törenle İslam’a girer. Böylece Kore’de Müslümanların sayısı gittikçe artar.İslam’ın ilk tohumlarının atılmasından sonra konferansların sayısı artar. İmam Zübeyir Koç konuşmacı olarak çağrılır ve İslam dini anlatılır. Genç imamın bir yıl kaldığı Kore’de Müslüman sayısı 200’ü çoktan aşmıştır.”

Bu arada Kore derken Güney Kore’yi kast ediyorum. Zaten Kuzey Kore denilen ülke muallak. Kimsenin düzgün bir şey bildiği yok o ülke hakkında. Müslüman olsa da yaşamasına izin verileceğini sanmıyorum. İslam nuru ile aydınlanmayan ülkelerden birisi belki de.

  1. Kore, 52 Milyon üzeri nüfusa sahip bir ülke.
  2. 200.000 üzeri Müslüman Güney Kore’de yaşıyor.
  3. İslam’ın bu topraklara ilk ne zaman geldiğini bilmiyoruz kesin olarak. Ancak 7–9. yüzyılda Arap ve Acem kökenli Müslüman tüccarlar sayesinde ilk olarak ulaştığı düşünülüyor. 19. yy’da ise Tatar Türkleri sayesinde bu coğrafyada İslam yeniden canlanmıştır.
  4. En büyük atılım ve İslamî akım ile canlanma ise Kore harbi ile başlar. Öyle ki Türk Askerinin Kore topraklarına ayak basması ile 200 üzeri Koreli Müslüman olmuş, İslam ile şereflenmiştir.
  5. Seul Merkez Cami ise en popüler Kore camisidir.

Netice olarak Kore’de İslam önemli bir yere sahip.

Bir Gezgin Karemaah’tan Seyahat İpuçları

Yazı denememi sonlandırmadan önce bir gezginin özel notlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Müslüman gezgin Karemaah’ın seyahat ipuçlarından bahsedeceğim.

İnsanlar hikayemi duyduklarında, “Vay canına, ne kadar cesur ve korkusuzsun” diyorlar. Gerçek şu ki, yolculuğuma çıkarken çok korktum ve kendi deneyimlerime göre cesur olmak, korkusuz olduğunuz anlamına gelmiyor. Bu, o korkuyu kontrol etmeye ve sadece yapmaya karar verdiğiniz anlamına geliyor.

Mevlüt Baki Tapan

Blogger by Hementasarim.com

Yazar

Rastgelelik.com resmi sitesinin Blogger'ı.